ZARFLAR (BELİRTEÇLER)

 Sabahleyin erkenden uyandım. Güneş henüz doğmamıştı. Ne de olsa tatile çıkacaktık. İçimde bir heyecan vardı. Hemen çocukları uyandırdım. En zor uyanan da evin en küçüğü oldu. Neyse, güç bela arabaya bindik ve yola çıktık. On üç saat sürecek bir yolculuğa başlamış olduk. Çok güzel bir yolculuk yapacağımıza inanıyordum.

Biraz ilerlemiştik ki küçük oğlum sordu:

Daha gelmedik mi?

— Hayır.

Ne zaman geliriz?

Az kaldı?

— Ne kadar az kaldı?

- çok az?

Soru sormayı bırakıp uykusuna kaldığı yerden devam etti.

Bu parçada altı çizili sözcüklere baktığımızda çoğunun fiile sorulan belli sorulara cevap verdiğini ve fiilin belli özelliklerini karşıladığını görüyoruz.

Soru: Ne zaman uyandım?

Cevap: Sabahleyin.

Soru: Arabaya nasıl bindik?

Cevap: Güç bela.

Soru: Yolculuk ne kadar sürecek?

Cevap: On üç saat.

Bu soru — cevaplarda soruların fiillere sorulduğunu ve cevapların fiili değişik yönlerden tamamladığını görüyoruz.

Bunlar göz önüne alındığında zarflar değişik gruplara ayrılarak incelenir.

1. Durum (hal) zarfları

2. Zaman zarfları

3. Yer — yön zarfları

4. Azlık- çokluk (miktar) zarfları

5. Soru zarfları

Kimi kaynaklarda bunlardan başka zarf türleri belirlenmiştir. Ancak genel ayrım bu biçimdedir.

1. Durum (Hal) Zarfları

Fiilin yapılma biçimini bildiren zarflardır. Bu tür zarflar fiile sorulan “nasıl” sorusuna cevap verir. Yukarıdaki parçada geçen "zor” sözcüğü "uyanmak” eyleminin nasıl yapıldığını, "güç bela" sözü ise "binmek” eyleminin nasıl yapıldığını bildirmektedir. 

"Nasıl” sorusunun isme sorulduğunda niteleme sıfatını buldurduğunu unutmamak gerekir. Özellikle isim soylu sözcükler yüklem olduğunda dikkatli olunmalıdır.

"Bu sınıftakilerin hepsi başarılı öğrencilerdir." cümlesinde "Nasıl öğrencilerdir?” sorusuna "başarılı”

cevabı gelir. Ancak bu cümlede temel öğe olarak kullanılan "öğrenciler” sözü isimdir ve ona cevap veren "başarılı” sözcüğü de sıfattır.

2. Zaman Zarfı

Fiilin ne zaman yapıldığını bildiren zarflardır. Bunlar yükleme sorulan "ne zaman” sorusuna cevap verir.

Yüklemin isim soylu sözcük olması durumunda da onun zamanını bildiren sözcük zaman zarfıdır.

"Dün İstanbul'daydım, bugün buradayım." cümlesinde yüklem olarak kullanılan "İstanbul'dayım” ve "buradayım” sözlerinin zamanını bildiren "dün" ve "bugün” sözleri zarf olarak kullanılmıştır.

Kimi cümlelerde zaman zarfı olarak kullanılan sözcükler başka cümlelerde başka görevler üstlenebilir.

Örneğin "dün" sözcüğü

"Dünü bırakalım da geleceğe bakalım." cümlesinde isim,

"Dün akşam size uğramıştım." cümlesinde sıfat olarak kullanılmıştır.

3. Yer - Yön Zarfı

Fiilin bildirdiği hareketin yöneldiği yeri gösteren zarflardır. Bu tür zarflar fiile sorulan "nereye” sorusuna cevap verir. Ancak ek almaz. Ek aldığında türü değişir.

"Yağmur başlayınca herkes içeri girdi." cümlesinde "girdi” fiiline sorulan "nereye” sorusuna

"içeri” cevabı gelir. Ek almadan kullanılan bu sözcük yer - yön zarfıdır. Eğer cümle,

"Yağmur başlayınca herkes içeriye girdi." biçiminde söylenseydi, yani sözcük "-e” hal eki alsaydı türü isim olurdu.

Yer - yön zarflarının sayısı sınırlıdır. Her sözcük bu tür zarf olarak kullanılamaz.

İçeri girdi.

Dışarı çıktı.

İleri gitmeyin.

Geri gelmeyin.

Aşağı inelim.

Yukarı çıkalım.

Bu tür sözcükler başka görevlerde de kullanılır.

 Örneğin "aşağı” sözcüğü,

"Onu en son, aşağı inerken görmüştüm." cümlesinde zarf,

"Aşağıya bakmaktan korkmuştum." cümlesinde isim,

"Sizin aşağı katta oturduğunuzu yeni öğrendim." cümlesinde sıfat olarak kullanılmıştır.

4. Azlık-Çokluk Zarfı

Şimdiye kadar gördüğümüz zarflar sadece fiillerle ilgili olanlardı. Ancak azlık - çokluk zarfları fiillerin yapılış miktarını bildirmeleri yanında sıfatların ya da başka zarfların derecelerini de bildirebilir.

Bu zarflar fiile, sıfata ya da zarfa "ne kadar” sorusunun sorulmasıyla bulunur.

"Bugünkü sınava çok çalıştım." cümlesinde geçen "çok” sözcüğü "çalışmak” fiiline sorulan "ne kadar” sorusuna cevap verdiği için zarftır.

"Çok değerli bir hediye bu." cümlesindeki "çok” sözcüğü "değerli” sıfatına sorulan "ne kadar” sorusuna cevap verdiği için zarftır.

"Çok hızlı konuşuyorsun. " cümlesindeki "çok” sözcüğü "hızlı” zarfına sorulan "ne kadar” sorusuna cevap verdiği için zarftır.

"Bunu almak için çok para lazım." cümlesindeki "çok” sözcüğü ise "para” ismine sorulan "ne kadar” sorusuna cevap verdiği için sıfattır.

Azlık - çokluk zarfları adlaşmış sıfatların da derecelerini bildirebilir.

Burada bilinmesi gereken şudur: İsimler hiçbir zaman zarf almaz. Ancak isim gibi kullanılan adlaşmış sıfatlar zarf alabilir. Çünkü bir sıfat adlaşırken sıfat özelliğini de korur. Bu yüzden aynı anda bir isim gibi sıfat alırken, bir sıfat gibi de zarf alır.

"Sinemanın bütün en iyileri bu filmde bir araya gelmiş. " cümlesinde "iyi” sözcüğü adlaşmış sıfattın Buna sorulan "ne kadar" sorusuna cevap veren "en" sözü zarftır.

"Hangi iyiler” sorusuna cevap veren "bütün” sözcüğü ise sıfat görevindedir. Yani "iyiler” adlaşmış sıfatı hem zarf hem sıfat tarafından belirtilmiştir. Kimi zaman bir ismin birden çok sıfat alması kimi sözcüklerin zarf olarak algılanmasına neden olabilir.

"Pahalı, güzel bir elbise almış kendine." cümlesinde "güzel” sözcüğü elbise isminin sıfatıdır. Ondan önce gelen "pahalı” sözcüğünü sıfattan önce geliyor diye zarf sanmamak gerekir. Çünkü bu sözcük de elbisenin nasıl olduğunu bildiren bir sıfattır. Bir sözcüğün, sıfatın zarfı olabilmesi için sıfata sorulan "ne kadar” sorusuna cevap vermesi gerekir. Yani cümle,

"Ne güzel bir elbise almış kendine." biçiminde olsaydı "ne" sözcüğü "güzel” sıfatının derecesini bildirmiş olacağından zarf olacaktı.

5. Soru Zarfı

Zarfları fiillere, sıfatlara, zarflara sorulan sorularla buluyoruz. Zarfları bulmak amacıyla sorulan bu sorulara soru zarfları denir.

Eylemin nedenini, koşulunu bildiren sorular da soru zarfıdır.

"Niçin bana geleceğinizi haber vermediniz?"

"Ne bağırıp duruyorsun deminden beri?"

"Soruyu nasıl çözdün?"

"Ne kadar kalacaksın burada?"

cümlelerindeki altı çizili sözcükler soru zarflarıdır.

Yorumlar


EmoticonEmoticon

reklam alanı