Tarih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tarih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yazı, Edebiyat ve Bilim

Yazı, Dil ve Edebiyat 

→İlk Türk-İslam devletlerinde genellikle konuşma dili Türkçe, edebiyat dili Farsça ve bilim dili ise Arapça olmuştur. 

→Karahanlılarda devletin resmî dili de Türkçeydi. 

→Gaznelilerde saray ve ordu Türkçe konuşurken bilim dili Arapça, edebiyat dilinde ise Farsça kullanılırdı. 

→Büyük Selçuklularda ise resmî dil Farsçaydı. Bilim dili Arapça, edebiyat dili ise yine Farsçaydı. Bu durum Türkçenin gelişmesini engellemiştir. 

Yazılı Edebiyat Örnekleri;

Kutadgu Bilig (6645 beyit): Yusuf Has Hacib tarafından yazılan, Karahanlılar dönemine ait eser. Türk-İslam edebiyatının yazarı bilinen ilk yazılı örneği olarak kabul edilmektedir. 

→"Mutluluk Veren Bilgi” anlamına gelir. 

→Bir anlamda siyasetname özelliği gösterir. 

→Uygur alfabesi ile yazılan eser, Tabgaç (Uluğ Kara) Buğra Han'a sunulmuştur. 

Divân-ı Lügati't Türk: Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılan, Karahanlılar dönemine ait eser.

→İlk Türkçe ansiklopedik sözlüktür. 

→Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek ve Türkçeyi Araplara öğretmek için yazılmıştır. 

→Sonunda ilk Türk dünyası haritası vardır. 

→Eser, Abbasi Halifesi El-Muktedî Bi-Emrillah'ın oğlu Ebu'l-Kasım Abdullah'a sunulmuştur.

Divan-ı Hikmet: Hoca Ahmet Yesevi tarafından yazılan, Karahanlılar dönemine ait eser.

→Eser Türk Tasavvuf edebiyatının ilk eseri, yazarı da ilk Türk mutasavvıfı olarak bilinir. 

→Dinî ve ahlaki öğütler içermektedir. 

→Türkçenin Tarikat Dili olarak kabul edilmesi ve yayılmasını sağlamıştır.

Atabetü'l-Hakâyık : Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılan, Karahanlılar dönemine ait eser.

→Uygur alfabesi ile yazılmıştır. 

→"Gerçeklerin Eşiği” anlamına gelir. 

→Ahlaki değerleri anlatan eğitici ve öğretici bir eserdir. 

→Eser, Karahanlı hükümdarlarından Muhammed Dâd İspehsalar Bey'e sunulmuştur. 

Şehname: Firdevsi tarafından yazılan, Gazneliler dönemine ait eser.

→Eserde İran-Turan Savaşları anlatılır. 

→Gazneli Sultan Mahmut'a sunulmuştur. 

→Firdevsî bu eserinde İran'ı övgülerle anlatmış, bu yüzden Sultan Mahmut'un kendisine vadettiği parayı alamamıştır.

Siyasetname : Nizâmü'l-Mülk tarafından yazılan, Büyük Selçuklular dönemine ait eser.

→Eserde devlet yönetimi ile ilgili öğütler vardır. 

→Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'a takdim edilmiştir.

Rubailer : Ömer Hayyam  tarafından yazılan, Büyük Selçuklular dönemine ait eser.

→Devrin en ünlü şairlerindendir. 

→Rubailerde İran Saray Gecelerini anlatmıştır.

Muhakemetü'l Lügateyn: Ali Şir Nevai tarafından yazılan, Timur Devleti dönemine ait eser.

→Türkçenin Farsça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek için yazılmıştır. 

→Çağatay Türkçesinin en büyük şairidir.

BİLİM 

→Bilim ve kültür alanında büyük gelişmeler yaşanmıştır. 

Karahanlılar döneminde Semerkant, Buhara ve Kaşgar önemli bilim ve kültür merkezleridir. 

Tabgaç Buğra Han tarafından Semerkant'ta açılan medreselerde ilk kez burslu eğitim sistemi uygulanmıştır. 

Medrese yöneticilerine fakih adı verilmiştir.

İlk Türk medresesi Tuğrul Bey(Büyük Selçuklu Sultanı) tarafından Nişabur'da açılmıştır. 

→Alparslan Dönemi'nde Vezir Nizamülmülk'ün kurduğu Nizamiye Medresesi ise dünyanın ilk üniversitesi kabul edilmektedir. 

Eserleri Bilinen Bilim adamları

Harezmi: IX. yüzyılda yaşamış ünlü matematikçi ve filozoflardan biridir. 

→Matematikte sıfır (0) rakamını ilk kez kullanmıştır. 

→Bağdat'ta kurulan Beytü'l Hikmede yöneticilik ve hocalık yapmıştır. 

→Ünlü eserlerinden biri "Kitabü'l-Cebir ve'l-Mukabele"dir.

Farabi (870-950): Aristo'nun fikirlerini iyi açıkladığı için Muallim-i Sani (ikinci öğretmen) unvanı ile anılmıştır. İslam felsefesinin kurucusu kabul edilmiştir. Avrupa'da Al-Phorobius adıyla tanınmıştır.

→İhsaü'l-Ulûm adlı eseriyle pozitif bilimleri ilk kez sınıflandırmıştır. 

El-Medinetü'l Fâzıla en önemli eseridir. 

Hava titreşimlerinden ibaret ses olayının ilk mantıklı izahını yapmıştır. 

→Tarihte ilk kez Birleşmiş Milletler fikrini ortaya atan bilim adamıdır.

İbni Sina (982-1037): Avrupa'da Avicenna, genel olarak "Tıbbın Hükümdarı" diye tanınan filozof ve tıp bilginidir. Birçok eser yazmıştır. En ünlüsü "Tıp Kanunu (El-Kanun Fi't Tıbb)” adlı eseridir. 

İbni Rüşt (1126-1198): Felsefe, tıp ve astronomi üzerinde çalışmıştır. Batıdaki skolastik düşüncenin yıkılmasında etkili olmuştur. Averroes adıyla bilinir. Aristo'yu Avrupa'ya tanıtmıştır.

İmam Gazali (1058-1111) : Nizamiye Medreselerinde ders veren Slam filozofudur. 

El Biruni(973-1051: Enlem ve boylam hesapları yapmış olan astronomi bilginidir. Gazneli Mahmut Dönemi'nde yaşamış ünlü bilginlerden biridir.

→Sultan Mahmut, Birunî için "Sarayımın En Değerli Hazinesi" demiştir. 

→Ekvatorun uzunluğunu çok az bir yanılmayla hesaplayabilmiştir. 

→El Asâri'l Bakiye adlı eseri olup bu eserinde Asyalı milletler hakkında bilgi vermiş ve astronomiden bahsetmiştir.

El Razi: Sülfirik asidi bulan kimyagerdir. 

Uluğ Bey: Yıldız fihristi yapan astronomi bilginidir. Timur'un torunu olan Uluğ Bey, hem devlet adamı hem de bilim adamıdır. 

Semerkant'ta kendi adına rasathane yaptırmıştır. 

→En önemli eseri Uluğ Bey Zeyci'dir (Yıldızlar Cetveli). 

→Devrin bilginlerinden Ali Kuşçu Uluğ Bey'in öğrencisi olmuştur.



Sosyal Yapı, Hukuk Sistemi, Ekonomi

 1)Sosyal Yapı:

→Egemen ve yönetici unsur Türklerden oluşmuştur. 

→Bunun yanında Müslüman Araplar ve İranlılar, Gayrimüslim olarak da Rumlar, Ermeniler ve Gürcüler devlet sınırları içerisinde yaşamışlardır. 

→Toplumda kesin çizgilerle belirlenmiş bir sınıf ayrımı yapılmamıştır. Herkes bilgi ve becerisi oranında yükselme şansına sahiptir. 

→Göçebe olarak yaşayanlar hayvancılıkla uğraşırken, yerleşik hayata geçenler tarım ve ticaret yapmışlardır.

2)Ekonomik Hayat:

→Selçuklular, ipek Yolu'nu kontrol altına aldıkça ticari alanda önemli gelişmeler yaşamışlardır. Ticaret yolları üzerine kervansaraylar inşa etmişlerdir. 

→Değişik iş kollarındaki esnafların kendi aralarında çalışma hayatını düzenleyen lonca isimli örgütler oluşturmuşlardır. (Fütüvvet Teşkilatı)(Ahilik Teşkilatı)

👉Fütüvvet teşkilatı, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Kuruluş Dönemi'nde Lonca Teşkilatı Osmanlı Klasik Dönemi'nde ise Ahilik Teşkilatı, adı ile varlığını sürdürmüştür.

a. Loncaların Özellikleri 

→Yalnızca bir loncaya üye olunmuştur. 

→Lonca üyeleri arasında din, dil, ırk farkı gözetilmemiş ve yöneticileri kendi içlerinden seçilmiştir. 

→Örgüt kendi üyelerinin hayat standardını yükseltmeyi hedeflemiş ve gerektiğinde krediler açmıştır. 

→Özellikle Anadolu'nun sosyal düzeninin kurulmasında ve ekonomik gelişmesinde etkisi büyük olmuştur.

→Üretimde standartlaşmayı sağlamıştır. 

Diğer gelir kaynakları;

Öşür: Müslümanlardan alınan 1/10 oranındaki ürün vergisidir. 

Haraç: Gayrimüslimlerden alınan ürün vergisidir. 

Cizye: Gayrimüslim erkeklerden askere gitmemeleri karşılığında alınan vergidir. 

Bâc-ı Bazar: Pazar vergisidir. 

Ganimet: Savaş gelirlerinin 1/5'idir. 

Komşu devletlerin hediyeleri 

Maden, orman ve tuzla gelirleri 

👉Selçuklularda ilk para Tuğrul Bey zamanında bastırılmıştır.

3)Toprak sistemi

Türk-İslam devletlerinde toprak "Mirî" ve "Mülk” toprak olarak ikiye ayrılmıştır.

-Mirî Topraklar                Mülk Topraklar 

*Has                                     *Öşri

*ikta                                     *Haraci

*Vakıf

Has Topraklar: Gelirleri hükümdara ve hanedan üyelerine ayrılan topraklardır.

İkta Toprakları: Geliri hizmet veya maaş karşılığı olarak komutanlara, askerlere ve devlet adamlarına verilen topraklardır. Paranın bir kısmıyla atlı askerler beslenmiştir.

Vakıf Topraklar: Hayır, eğitim ve sosyal kurumların ihtiyaçlarını karşılamak için ayrılmış topraklardır.

Haraci Topraklar: Gayrimüslimlere verilen topraklardır. Bu topraklarda yaşayanlar devlete haraç vergisi ödemişledir.

Öşri Topraklar : Müslümanlara verilen topraklardır.

→İkta Sisteminin faydaları:

*Devlet para ödemeden büyük bir orduya sahip olmuştur. (ekonomik-askerî) 

*Hazinenin yükü hafifletilmiştir. (ekonomik) 

*Ülkede asayiş ve düzen sağlanmıştır. (sosyal) 

*Merkezî otorite güçlenmiştir. (siyasî) 

*Üretimde süreklilik sağlanmıştır. (ekonomik) 

(Bu sistem Osmanlı'da Tımar (Dirlik) Sistemi'ne örnek olmuştur.) 

4)Hukuk sistemi:

→Türk İslam devletlerinde yargı sistemi Şer'i ve örfi olmak üzere ikiye ayrılmıştır. 

→Şer'i yargı işini yapan kişilere "kadı” denilmiştir. 

→Ordu içindeki davalara kadıasker unvanlı hakimler, büyük davalara ise Divan-ı Mezalim denilen yüksek mahkemelerde hükümdarlar bakmıştır.

a) Şeri Hukuk 

→Şeri hukuk temelini İslam hukukundan alırdı. 

→Miras, boşanma, evlenme, velayet, vakıf ve ticaret ile ilgili konular şeri hukuk kapsamında yer alıyordu. 

→Şeri davalara kadılar bakardı. 

→Kadıların başındaki sorumluya ise Kadi'l-kudat (Başkadı) denirdi. 

→Kadı, Divan üyeleri ve hatta veziri yargılama yetkisine sahipti. 

→Kadılar, siyasi otorite tarafından baskı altına alınmazdı. Bu durum kısmen de olsa hukukun bağımsız olduğunu göstermektedir. 

b) Örfî Hukuk 

→Örfi hukuk ise temelini eski Türk geleneklerinden (töre) alırdı. 

→Ülke güvenliğinin sağlanması, kanunların uygulanması ve bu konularda ortaya çıkan uygunsuzluklar örfi hukukun kapsamında yer alıyordu. 

→Örfî davalara Emir-i Dâd'ın başkanlığındaki mahkemeler bakardı.

İlk Türk-İslam Devletlerinde Kültür ve Uygarlık

1)Devlet Yönetimi:

→ OrtaAsya'daki hâkimiyet anlayışı İslamiyet'ten sonra da devam ederek hükümdarın ülkeyi Tanrı adına yönettiği kabul edilmiştir. 

→Devlet, hanedanın ortak malı sayılmış ve hükümdarlık babadan oğula geçmiştir. 

→Türk-islam devletlerinde hükümdarlar geniş yetkilere sahiptir. Ancak hükümdarın yetkileri örfi hukuk ile şeri hukuk kuralları tarafından sınırlandırılmıştır.

→Devletin idaresi, orduyu komuta etmek, halkın ihtiyaçlarını karşılamak ve ülkeyi dış tehlikelerden korumak hükümdarın başlıca görevleriydi. Ayrıca hükümdar vezir ve memur ataması yapar, Divân-ı Mezâlime (Yüksek Mahkeme) başkanlık ederdi.

→Hükümdarlar, haftanın belirli günlerinde halkın şikayetlerini dinlemiş ve gerekli kararları vermişlerdir. 

→Hükümdarın çocuk yaşta olması durumunda devletin idaresi naiplere verilmiştir.

→Karahanlılar Türklere dayalı bir devlet olup Türk töreleri aynen devam etmiştir. Hükümdarları han, hakan, arslan han ve yabgu gibi unvanlar kullanmışlardır. 

→Gaznelilerle birlikte İslam kültürünün etkisi hissedilmeye başlanmıştır. 

Türklerde Sultan unvanı ilk kez Gazneliler'de kullanılmıştın Abbasi devlet örgütü örnek alınmaya başlamıştır. Selçuklularda Vezir-i Azam'ın başkanlık ettiği divan (Divan-ı Saltanat) oluşturulmuştur. 

→Tahta çıkan hükümdar, adına hutbe okutmuş ve para bastırmıştır. Türk-lslam devletlerinde İslam öncesi Türk devletlerinden farklı olarak hükümdarlar halife tarafından onaylanır ve adına hutbe okuturdu. Halifenin gönderdiği onay belgesine "menşur" adı verilirdi.

→Karahanlı vezirlerine "Noyin", ordu komutanlarına "Subaşı" denilmiştir. Karahanlı ordusunda hastane servisi ve posta örgütü kurulmuştur. 

→Selçuklular, ülkeyi 12 eyalete ayırmış ve merkezden atanan valiler aracılığı ile buraları yönetmiştir. Bu eyaletlerin başına bazen hanedan üyeleri atanmış ve yanlarında da "atabey” unvanlı öğretmenler gitmiştir. 

→Eyaletlerde hanedan üyelerinin yanında öğretmen olarak bulunan atabeyler emirlerindeki kuvvetlere dayanarak bazen merkezden ayrı hareket etmiş veya bağımsız devletler kurmuşlardır. Osmanlılar da şehzadelerin yanında lala unvanlı öğretmenleri göndermeye devam etmişler; ama kuvvetleri doğru şehzadeye bağlamışlardır. 

→Selçuklu kentlerinde güvenlikten Subaşılar sorumlu olup, davalara ise Kadılar bakmıştır. 

→Türk-lslam devletlerinde hükümdarlar çeşitli unvan ve semboller kullanmışlardır. 

Hükümdarlık unvanları

Han 
Kara 
Hakan 
Kadir 
Bey 
Melik 
Hünkâr 
Sultan 
Gazi 
Padişah 
Şah 
Şehinşah

Hükümdarlık alametleri

Otağ-ı Hümâyun 
Taht (Süslü Koltuk) 
Unvan alma 
Nevbet (Davul) 
Tıraz (Giysi) 
Sancak (Alem) 
Asa 
Kılıç kuşanmak 
k Hilat (Giysi) 
Hutbe okutmak 
Çetr (Şemsiye) 
Tuğra (Mühür) 
Para Bastırmak 

→Karahanlılarda vezire verilen isim yuğruştur. 

→Büyük Selçuklu Devleti'nde en ünlü vezir ise Nizamülmülk'tür.
 
→Devlet işleri başkanlığını hükümdarın yaptığı Divan-ı Saltanatta (Büyük Divan) görüşülürdü. Divan-ı Saltanat bir bakıma Bakanlar Kurulu'na benzerdi. 

→Hükümdarın olmadığı zamanlarda divana vezir başkanlık etmiştir.

→Büyük Selçuklu Devleti'nde Büyük Divana Bağlı Alt Divanlar;

*Divan-' İnşa (Tuğra) : Devletin iç ve dış yazışmalarını yapan divandır.

*Divan-ı İstifa : Devletin tüm mali işlerine bakardı.

*Divan-ı İşraf : Teftiş kuruludur. Devletin idari ve mali işlerinin yolunda gidip gitmediğini teftiş (kontrol) ederdi.

*Divan-ı Arz : Ordunun tüm ihtiyaçları ile ilgilenirdi.

*Divan-ı Mezâlim : Büyük davaların bakıldığı yüksek mahkemedir.

Büyük Selçuklu Devleti'nde devlet yönetiminde olmayan divan türü Divan-ı Berîd'dir. Divan-ı Berîd posta ve haberleşme (istihbarat) işlerine bakardı.

→ Türk-İslam devletlerinde taşra teşkilatı; eyalet, vilayet, kaza ve köylerden meydana geliyordu. 

→Bu bölgelerde askerî valiler ya da hanedan üyeleri görevlendirilmiş, taşrada görev yapacak olan yöneticiler atabeyler tarafından yetiştirilmiştir.

2)Ordu

→İlk Türk-İslam devletlerinde ordunun önemli kısmını Türkler oluşturuyordu. 

→Güçlü bir ordu devletin temeli olarak kabul edilmiştir (Ordu-Millet Anlayışı). 

→İslamiyet'in kabul edilmesiyle birlikte benimsenen cihat anlayışı, Türklerin bir anlamda savaşçı özelliğini daha da pekiştirmiştir. 

→Büyük Selçuklu Devleti'nde en güçlü ordu Sultan Melikşah Dönemi'nde kurulmuş, bu ordu 10'lu sisteme göre teşkilatlandırılmıştır. 

→Karahanlılar düzenli bir ordunun yanında hastane örgütleri ve posta teşkilatları da kurmuşlardır. 

Selçuklular güçlü ve teşkilatlı bir ordu oluşturmuşlardır. Selçuklu ordusunun bölümleri şunlardır: 

*Gulaman-ı Saray: Sultana bağlı paralı askerlere verilen isimdir. (Gulam "köle” demektir.)Farklı milletlerden seçilip Gulamhanede özel olarak yetiştirilen ücretli askerlerdir. (Osmanlı'daki karşılığı devşirmedir.). 

        - İlk kez Karahanlılar tarafından oluşturulmuştur.

*İkta askerleri: Toprağa bağlı maaşsız askerlere verilen isimdir. İkta sahibi olanların ikta gelirleri karşılığı beslemek zorunda oldukları atlı askerlerdir (cebelü). Tamamı Türk ve Müslümanlardan oluşur. 

        -İlk kez Hz. Ömer döneminde kullanılan askeri ikta, Büyük Selçuklular tarafından geliştirilmiştir. 

*Yardımcı kuvvetler: Savaş zamanında orduya katılan gönüllülere verilen isimdir. 

→Türkmenler ile bağlı devlet ve beyliklerin gönderdiği askerlerde Selçuklu ordusunda önemli bir yer tutmuştur. 

→Gaznelilerde ordunun ana unsuru Türklerden oluşmuştur. Ancak orduda başka milletlerden askerler de yer almıştır. 

Selçuklularda ayrıca bazı sınıflarda uzmanlaşmaya gidilmiştin örneğin kalelere tırmanan düşmanların üzerine yağ döken neftçiler, duvar delen nokkabalar ve kale surlarını yıpratan mancınıkçılar bunlar arasındadır. Gazneliler ise orduda fil ve ücretli asker kullanmıştır. Bunlar özellikle düşman ordularının dağıtılmasında önemli fonksiyon üstlenmiştir. 

İkta sisteminde toprak devletindir. Ancak devlet toprakları işlenmesi için şahıslara vermiş, şahıslar da vergi karşılığı devletin bazı işlerini üstlenmişlerdir. Bu işler ise orduya asker beslemek, güvenliği sağlamak vs. gibidir.

Yakın Doğu ve Asya'da Kurulan Türk-İslam Devletleri

 →MOĞOL İMPARATORLUĞU

→ Asıl adı Temuçin olan Cengiz Han tarafından Asya'nın doğusunda kurulmuştur. 

→Sınırları doğuda Çin Denizi'nden Orta Avrupa'ya kadar uzanmıştır. 

→Başkent Moğolistan bölgesindeki Karakurum'dur.

→Kut anlayışı benimsenmiştir. Ülke toprakları hanedanın ortak malı sayılmıştır.

 →Ülke sorunları Kurultay adı verilen danışma meclisinde görüşülmüştür. 

→Töreler yazılı hâle getirilerek 33 defterden oluşan ve Cengiz Anayasası adı verilen bir anayasa hazırlamışlardır. 

→Orduda "Onlu Sistem” uygulanmıştır. 

→ Kubilay Hanlığı dışındakiler İslamiyet'i kabul etmiş ve Türkleşmişlerdir. 

→ İşgal ettikleri yerlerde medeni ve kültürel alanda büyük yıkımlar yapmışlardır. 

→ Yazışmalarda Uygur Alfabesi'ni kullanmışlardır.

Devlet, Cengiz'in ölümü üzerine dörde ayrılmıştır: 

a)Altınorda Devleti: 

→ Karadenizlin Kuzeyinde kurulmuş olup tarih içerisinde Türkleşmiş ve İslamlaşmıştır. 

→İslamiyet'i kabul eden ilk Türk-Moğol devletidir.

b)Kubilay Hanlığı: 

→ Çin (Pekin) ve Moğolistan'da kurulmuştur. Moğolistan'da kalanlar benliklerini korumuş, Çin'e gidenler zamanla Çinlileşmişlerdir. 

→Türkleşmemiş ve İslamiyet'i kabul etmemişlerdir.

c)Çağatay Hanlığı: 

→ Türkistan'da kurulmuş olup tarih içerisinde Türkleşmiş ve İslamlaşmıştır. 

d)İlhanlılar Hanlığı: 

→ İran, Kafkasya, Irak ve Doğu Anadolu'da kurulmuş olup tarih içerisinde Türkleşmiş ve İslamlaşmıştır. 

Alamut Kalesi'ni yıkarak tüm Batınileri ortadan kaldırmıştır.

Bağdat'ı alarak Abbasilere son vermiştir.

Kösedağ Savaşı'nda Anadolu Selçuklularını mağlup ederek Anadolu'ya hakimiyet kurmuştur.(80-90 yıl kadar)

→Timur İmparatorluğu

→ Semerkant şehri merkez olmak üzere Timur tarafından kurulmuştur. 

→Ülke toprakları halkın ortak malı sayılmıştır. İkta sistemi uygulamışlardır.

→Savaşlarda başarı sağlayan kişilere Suyurgal denilen topraklar verilmiştir.

→Son derece başarılı savaşlar yaparak devletinin sınırlarını batıda Anadolu içlerinden doğuda Doğu Türkistan'a, kuzeyde Karadeniz'den güneyde İran'a kadar genişletmiştir. 

→Timur İmparatoru Ankara Savaşı'nda (1402) Yıldırım Bayezid'i yenerek Osmanlıları dağılma tehlikesine sokmuşlardır. (Fetret devrinin yaşanmasına neden olmuştur.)

→Semerkant önemli bir kültür ve medeniyet merkezi olmuştur. Uluğ Bey, Ali Kuşçu, Hüseyin Baykara ve Ali Şir Nevai gibi birçok bilim adamı yetişmiştir. 

→Özbekler, Karakoyunlular ve Akkoyunlular tarafından ortadan kaldırılmışlardır. 





Mısır'da Kurulan Türk-İslam Devletleri

 1)TOLUNOĞULLARI DEVLETİ 

→Abbasilerin hizmetinde bulunan Tolunoğlu Ahmet, Abbasi Halifesi tarafından Mısır'a vali olarak atanmıştır. Halifenin otoritesinin zayıflaması, Mısır'ın merkezden uzak ve zengin bir ülke olması Tolunoğlu'nun bağımsızlık ilan etmesini sağlamıştır. 

→Mısır'da kurulan ilk Türk devletidir. 

→Sınırları içerisinde Mısır, Filistin ve Suriye vardır. 

→Eski Kahire olarak anılan Fustat şehrini kurmuşlardır. 

→Maliyede düzenlemeler yaparak bayındırlık faaliyetlerine girişmiş ve Mısır'ı zenginleştirmişlerdir. 

→Tarım ve el sanatlarını geliştirmek için çalışmalar yapmışlardır. 

→Bağımsızlığını Abbasilerden almış, ancak yine Abbasiler tarafından yıkılmıştır.

→Ayrıca Tolunoğlu Ahmet'in "maristan” adıyla kurmuş olduğu hastane ve eczanede ise tüm halka ücretsiz sağlık hizmeti verilmiştir.

2)AKŞİTLER (İHŞİTLER) DEVLETİ 

→Abbasilerin Mısırla vali olarak atadığı Fergana Türklerinden olan Ebû Bekir Muhammed tarafından kurulmuştur. 

→Başkentleri Fustat şehridir. 

→Kısa sürede Suriye ve Hicaz'ı ellerine geçirmişlerdir.  

Mekke ve Medine gibi kutsal yerler Türklerin eline ilk kez Akşitler zamanında geçmiştir. 

→Mısır'da kurulan ikinci Türk devletidir. 

→Mısır'da adaletli bir yönetim uygulanmıştır. Bu yüzden Ebû Bekir Muhammed'e Abbasi Halifesi El-Razi Billâh tarafından "Ak-Şit” (Beyaz Güneş) unvanı verilmiştir.

Fatimiler tarafından ortadan kaldırılmıştır. 

3)Eyyûbiler

→Mısır ve Suriye'de Selahaddin Eyyubi tarafından kurulmuştur. 
 
Hittin Savaşı'nda (1187) Kudüs Kralı'nı  yenerek Kudüs'ü Haçlılardan geri almışlardır. Kudüs'ün alınması, III. Haçlı Seferi'nin başlamasına neden olmuştur. Aslan Yürekli Richard/ I.Richard III. Haçlı seferinden bir sonuç elde edememiştir.

→Baharat Yolu'nu denetimleri altına alarak ticareti canlandırmışlardır. 

→Selahaddin Eyyubi de eski Türk geleneğine uyarak toprakları çocukları arasında pay etmiştir. Bunun üzerine ülkede karışıklıklar çıkmıştır. 

→1250 yılında da Kölemen Bey/Memlük komutanı Aybeg devlete son vermiştir.

→Selahaddin Eyyûbi'nin biyografisini yazan El-Wahrani; O'nun Öklid geometrisi, astronomi, matematik ve aritmetik gibi konularda uzman olduğunu belirtir.  O aynı zamanda; mantık, felsefe, sosyoloji, fıkıh, tarih eğitimi almış, Şam'daki Dar'ü1-Hadis'ten (Hadis Üniversitesi) mezun olmuştur.

4)MEMLUK (KÖLEMENLER) DEVLETİ

 →Bu devleti Eyyubi ordusundaki komutanlardan İzzettin Aybeg kurmuştur. 

→Devletin 1250-1390 yılları dönemine Türk Memluklar, 1390-1517 yılları dönemine de Çerkez Memluklar dönemi denilmiştir. 

→Abbasilerin yıkılışı ile sona eren Halifelik kurumunu devam ettirmişlerdir. 

→Moğolları Anadolu'da Ayn Calud (1260) Savaşı'nda yenmişler ve onların Suriye ile Mısır'a girmelerine engel olmuşlardır. 

→Her Emir'in Sultan olma hakkı bulunduğu için Sultanlar seçimle iş başına gelmiştir. (Kut Anlayışı yoktur.)

→Resmî dili Türkçe kabul etmişlerdir. 

→1517 yılında Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim, devlete son vermiştir.

Mısırı yöneten son Türk devleti Osmanlıdır. Osmanlının her ayrıntısını öğreneceğimiz için burada bahsedip kafanızı ağrıtmayalım şimdi.:)

Babür Devleti

→ Hindistan'da Timur'un torunu Muhammed Babür şah tarafından kurulmuştur. 

→Babür Şah, Ali Şîr Nevâi'den sonra Çağataycanın en büyük şairi olarak kabul edilmektedir."Vekâyi" adlı Türkçe eserinde kendi hayatını anlatmıştır. 

Hindistan'da siyasi birliği ilk kez sağlayan devlettir. 

→Babür Devleti aynı zamanda Hindistan'da kurulan son Türk devletidir. 

→1723'te Haydarabat ve Delhi Sultanlığı olmak üzere ikiye ayrılan devlet İslamiyet'in Hindistan'da yerleşmesini sağlamıştır. 

→Sömürgeci politikalar sonucunda bu devlete 1858'de İngilizler son vermiştir. 

→Dünyanın yedi harikasından biri olan Tac Mahal bu dönemde inşa edilmiştir. 

Tac Mahal: Babür Hükümdarı Şah Cihan tarafından genç yaşta ölen eşi Mümtaz Mahal (Ercümend Begüm Banu Hatun) adına yaptırılmıştır. Anıt mezar niteliğindeki bu eserin yapımında, davet üzerine İstanbul'dan gelen Osmanlı mimarları Mehmet İsa Efendi, İsmail Efendi ve Hattat Settar Efendi çalışmıştır.

reklam alanı